
Evet biliyorum, milyonlarca kişi, "kişisel gelişim, ruhsal dönüşüm" adı altında satılan bu kitapları alıp okuyor. Bu nedenle, bu kadar fazla kişinin peşinden koştuğu bu insanların yazdığı kitaplar hakkında ileri geri konuşmak kimileri için çok sempatik olmasa gerek.
Fakat, hep beraber düşünelim; bu kitapları yazan kişiler son derece derin bilinç yapısına sahip insanlar olarak biliniyor ve bu kadar derin bilinç yapısına sahip olduğu varsayılan bu insanlar, sözlerle anlatılamayacak birtakım son derece hassas konuları yazıya dökmeye çalışıyorlar. Peki, bu kişiler bu denli derin duygu ve düşüncelere sahip olabilmek için yaşayarak mı yoksa başkalarından kopya çekerek mi dönüştüler?
Eğer kopya çekerek öğreniyorsanız ve bir kopyacının kitabını okuyorsanız siz kopyacının kopyasını çekiyorsunuz demektir ama gelin daha iyimser olalım! Gerçekten yaşayarak bir takım şeyleri yazan birinin kitabını okuyorsanız dahi en iyi ihtimalle karakterinizi geliştirmek adına, ruhanilik adına gerçekten yaşamadığınız halde yaşayan birinden kopya çekiyor olmuyor musunuz?
Eğer kopya çekerek öğreniyorsanız ve bir kopyacının kitabını okuyorsanız siz kopyacının kopyasını çekiyorsunuz demektir ama gelin daha iyimser olalım! Gerçekten yaşayarak bir takım şeyleri yazan birinin kitabını okuyorsanız dahi en iyi ihtimalle karakterinizi geliştirmek adına, ruhanilik adına gerçekten yaşamadığınız halde yaşayan birinden kopya çekiyor olmuyor musunuz?
Bu durum, bir talebenin yeterli bilgiye sahip olmadığından, yan tarafında oturan ve ondan daha fazla bilgiye sahip olan diğer “talebeden” kopya çekmesine son derece benzemiyor mu?
Aslında cevabı hepimiz gayet iyi biliyoruz ama her zaman yaptığımız gibi yalın bir şekilde gerçeği görmek yerine, karmaşıklığın debdebesinde boğularak birtakım felsefik fikirler üretmeye, bu fikirler bağlamında kendimizi haklı çıkartmaya bayılıyoruz.
Gerçek çok açık, kişiler gerçekten yaşamadan, tecrübe sahibi olmadan, yaşadığını, tecrübe sahibi olduğuna inandığı birinin yaşanmışlığını ve tecrübesini kopya etmekten başka bir şey yapmıyor.
Tüm bu aktardıklarımdan kitap düşmanı olan bir kişi olduğun zannedilmesin. Bana göre iyi bir yazarın, yaşanmışlığı olan bir kitabının okunması karakterinizi kurcalayan ve sizi zaman zaman ikilemlere düşüren kitapları okumanızdan çok çok daha faydalı olduğunu düşünüyorum.
Dostlar, sorunlarınızı saptayın ve bunlar üzerinde uzun uzun düşünerek mesai harcayın ve bu mesailerde işin içinden çıkamadığınız noktalarda oradan, buradan, onun, bunun kitabından kopya bilgilerle hareket etmeyin. Evet, işin içinden çıkamayacaksınız ve iyicene dibe vurduğunuzda eğer kopyacı değilseniz, azimliyseniz bir çıkış yolu aramaya başlayacaksınız. Bu çıkış yolunu çaresizlik içerisinde aradığınızda, sizdeki oluşacak olan karmaşık fikirlerin, düşüncelerin, yüksek oranda adrenalin açığa çıkarttığını göreceksiniz. İşte bu noktada açığa çıkan adrenalini düşüncelerinizle harmanladığınızda kuvvetli duygular açığa çıkacaktır. Bu kuvvetli duyguları ve düşünceleri sorunlarınızı çözmeye yönlendirmeyi başarabilirseniz, “Başından dibine kadar bir sorunun ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, sonuçlarının neler getirdiğini ve nasıl kurtulabileceğinizi?” öğrenmiş olacaksınız. Yani gerçekten anlamda bilmiş olacaksınız.
Kopya, kestirme bilgiler yoluyla yukarıda bahsettiğim süreci yaşamanız mümkün mü?
Dikkat edin! Yaşamadan, sadece kitabi bilgi ile hareket eden insanların söylevlerinde sürekli olarak, “Falanca o konuda şunu söyledi, filanca bu konuda şunu söyledi.” şeklinde konuştuklarını çok net bir şekilde göreceksiniz. Bu insanlar fikirlerini bir türlü tutarlı bir şekilde ortaya koyamazlar çünkü satın aldıkları bir fikri satmaya çalışmaktadırlar. Konuşmaları da samimiyetten uzak bir yapaylık tadındadır.
"Sevgili dostlar, özgür iradenizle tercih sizin" yazacaktım ama ne gariptir ki kopya bilgiyle bilgi sahibi olduğunu zanneden kişiler neyi tercih edeceklerini bile bilememektedirler çünkü sürekli ikilem yaşamaktadırlar.
Oradan, buradan, ondan, bundan kopya çekmeyi bırakın ve bırakın yaşam size öğretsin. İnanın yaşam denen döngü, en iyi öğretiyi ve yol göstericiyi içinde barındırmaktadır ama yaşam enerjisi olan kişiler için. Yaşam enerjinizi sakın kaybetmeyin zira o olmadan pili olmayan bir fener ile yol bulmaya çalışıyorsunuz demektir.
Sağlıcakla kalın...
Sağlıcakla kalın...
Alparslan VARER ÜNALAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder