TÜİK
İstanbul Bölge Müdürlüğü olarak temasa geçtiğimiz andan itibaren duyarlı ve
gayet ciddi bir yaklaşım sergileyerek sorularımızı açıklıkla cevapladıkları için
Sayın İsmail GÖKALP ve ekibine teşekkür ederiz.
Bu teşekkür mevki sahibi birilerine öylesine edilmiş bir teşekkürden ziyade,
emek vererek hazırlandığı açıklıkla görülen bu cevapların hakkı olan bir
teşekkür olduğunu özellikle belirtmemizde fayda var.
İnsanlar “istatistiki araştırma” kelimesini duyduklarında ne anlamalı?
İstatistik, belirli bir amaç için veri toplama, tablo ve grafiklerle özetleme,
sonuçları yorumlama, sonuçların güven derecelerini açıklama, örneklerden elde
edilen sonuçları kitle için genelleme, özellikler arasındaki ilişkiyi araştırma,
çeşitli konularda geleceğe ilişkin tahmin yapma, deney düzenleme ve gözlem
ilkelerini kapsayan bir bilimdir.
İstatistiki araştırma genel anlamı ile belirli bir amaç için bir kitlenin
özelliklerini ortaya koymaya yönelik olarak veri toplama, sınıflandırma ve bu
verileri özetleyerek sonuçları yorumlamak demektir. Bir kitlenin özelliklerini
ortaya koymak için veriyi kitlenin tüm üyelerinden toplayabileceğimiz gibi;
kitlenin bir kısmının özellikleri hakkında veri toplayarak bunu tüm kitlenin
özelliklerini bulmak için kullanabiliriz. Birincisine tamsayım diyoruz. Nüfus
sayımları buna örnek olarak verilebilir. İkincisi ise örnekleme yöntemidir. Bu
yöntemde zaman veya maliyet gibi kısıtlar nedeniyle kitlenin tümüne ulaşmak
yerine kitlenin bir alt kümesinden veri toplanmaktadır.
İstatistiki araştırmalar insanları birçok konuda bilgilendirmektedir, bu
nedenden dolayı toplumu aydınlatmak adına etkin bir yere sahiptir. Bu noktada
araştırmaları yaparken objektif olmak adına baz aldığınız ahlaki değerler
nelerdir?
Yaptığımız istatistiki çalışmalarda amacımız bir fotoğraf çekmek ve bu
fotoğrafla gerçeği olduğu gibi yansıtmaktır. 2005 yılında kabul edilen 5429
Sayılı
Türkiye İstatistik Kanunu ile TÜİK, İstatistik Konseyi tarafından
kararlaştırılan Resmi istatistiklerin üretimine ve organizasyonuna ilişkin;temel
ilkeleri ve standartları belirleyerek, ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlarda, veri
ve bilgilerin; derlenmesini, değerlendirilmesini, gerekli istatistiklerin
üretilmesini, yayımlanmasını, dağıtımını, Resmi İstatistik Programında
istatistik sürecine dâhil kurum ve kuruluşlar arasında; koordinasyon
sağlamaktadır.
Sorumluluğumuz, durum tespiti yapmak olup kurum personelimiz şeffaflık ve
tarafsızlık ilkeleri doğrultusunda alan çalışmalarını yürütmekte ve bireysel
verinin gizliliği de sağlanmaktadır. Bu bağlamda nesnellik ve tarafsızlık temel
ilkelerimizdendir. Üretilen istatistikler, güvenilirlik, tutarlılık,
tarafsızlık, istatistiki gizlilik, güncellik ve şeffaflık ilkelerine göre
hazırlanır ve uygulanır. Araştırmalarımızı yürütürken sonucun nasıl çıkacağından
bağımsız olarak verinin doğru olarak derlenmesine odaklanılmaktadır.
Kurumumuzda kamu görevlileri etik sözleşmesinde belirtilen etik değerler
bulunmaktadır. Örneğin;
¨ Kamu
hizmeti sunarken; kamu hizmetinin her türlü özel çıkarın üzerinde olduğu ve kamu
görevlisinin halkın hizmetinde bulunduğu bilinç ve anlayışıyla hareket edilerek,
gerekli hassasiyet ve özen gösterilmelidir.
¨ Kamu
hizmeti sunulurken; görevin insan haklarına saygılı, saydamlık, katılımcılık,
dürüstlük ve hesap verebilirlik ilkelerine uygun şekilde yerine getirilmesine
özen gösterilmelidir.
¨ Kamu
hizmeti sunarken; kamu yararı ve hukukun üstünlüğü ilkeleri gözetilmelidir.
¨ Kamu
hizmeti sunarken; dil, din, ırk, felsefe inanç, siyasi düşünce, yas, bedensel
engelli ve cinsiyet ayırımı yapmadan, fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve
uygulamalara meydan vermeden tarafsızlık ilkesine ve hizmet gereklerine uygun
davranılması gerekmektedir.
¨ Kamu
hizmeti sunarken; görevle ilişkisi bulunan gerçek veya tüzel kişilerden hediye
alınmamalı, maddi ve manevi fayda ve çıkar sağlanmamalı, menfaat beklentisi
içinde olunmamalıdır.
Kurumumuz İstatistik altyapısını oluşturmak ve Resmi İstatistik Programı
çerçevesinde istatistik üretmekle görevlendirilmiş olup, 5429 Sayılı Türkiye
İstatistik Kanununun 17. maddesinde Kurumumuzun bilimsel ve teknik özerkliği
"Programın uygulanmasında, Kurum çalışanları ile diğer uygulayıcı birimlere,
veri kaynakları, istatistikî yöntem ve süreçlerinin seçimi, dağıtımın içerik,
şekil ve zamanı ve istatistikî gizliliğin uygulanması başta olmak üzere, hiçbir
konuda talimat verilemez" denilerek teminat altına alınmıştır.
Dikkatsizce yapılmış istatistiki araştırmaların topluma yanlış yön verdiği açık
bir gerçektir. Bu gibi durumlarda toplumun yanlış bilgilendirilmemesi adına ne
tür girişimlerde bulunabilmektesiniz?
Kurumumuz istatistiki çalışmaları kendi bünyesinde yürüttüğü gibi bünyesi
dışında yürütülen tüm istatistiki çalışmalara karşı da oldukça duyarlıdır. Diğer
kamu kurumlarının istatistik altyapısının gelişmesi ve idari kayıtlarının
iyileştirilmesi yönündeki çabalarımız yanında özel kuruluşlar tarafından
yürütülen araştırmaların kalitesi ile de yakından ilgileniyoruz. 2012-2016
yıllarını kapsayan TÜİK Stratejik Planı kalite ilkelerine dayalı olarak
hazırlanmıştır. Stratejik Planda “Uluslararası standartlarda, kullanıcı odaklı
ve sürdürülebilir bir istatistik sistemi kurmak” vizyonu belirlenmiştir. Bu
vizyon, sadece TÜİK’i değil aynı zamanda, Türkiye İstatistik Sistemi’ni bütüncül
olarak kapsayan bir vizyon olarak benimsenmiştir.
Uluslararası Düzeyde İstatistik üretmek "Güvenilir Metodoloji" ile mümkündür.
“Güvenilir Metodoloji Kaliteli İstatistiklerin Temelidir”. Bu amaçla,
¨ Avrupa
standartları ve diğer uluslararası standartlar takip edilmekte,
¨ Standart
kavramlar, uluslararası tanım ve sınıflamalar kullanılmakta,
¨ Veri
kalitesinin takibi amacıyla kurumsal kalite raporları oluşturulmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu tarafından uygunluk, doğruluk, güvenilirlik,
tutarlılık, karşılaştırabilirlik ve zamanlılık ilkelerine göre üretilen ve tüm
kullanıcılara açıklık, şeffaflık, erişebilirlik, gizlilik, tarafsızlık ve
güncellik ilkeleri doğrultusunda istatistikler üretilmekte ve kamuoyunun
bilgisine sunulmaktadır. Çeşitli dağıtım kanalları ile sunulan resmi
istatistiklerin yanlış kullanılması ya da yorumlanması durumlarının ortaya
çıkması halinde, uygulanması gereken usul ve esasların belirlenmesi amacıyla
kumrumuzca yönerge hazırlanmıştır. Bu yönerge Türkiye İstatistik Kurumu
tarafından üretilen ve yayımlanan tüm istatistikler ile Türkiye İstatistik
Kurumu adına yayımlanmak üzere özel araştırmalar yapan kişi, kurum ve
kuruluşların Türkiye İstatistik Kurumu ile ortaklaşa hazırladıkları yayınları
kapsamaktadır. Yazılı, görsel veya internet medyada yer alan bir haberde Kurum
tarafından üretilen verilerin yanlış kullanılması, esas alınan metodolojinin
yanlış yorumlanması veya haksız eleştiri konusu yapılması, kamuoyunu yanıltıcı
nitelikte yayın yapılması, Kurum tarafından yayımlanmamış istatistiklerin Kurum
kaynaklı olarak gösterilmesi şeklinde ortaya çıkan durumlarda, Sayısal verilerin
sehven hatalı kullanımı, Sayısal verilerin kasten yanlış kullanılması,
çarpıtılması, metodolojinin yanlış yorumlanması veya haksız eleştiri konusu
yapılması, kamuoyunu yanıltıcı nitelikte yayın yapılması veya Kurum tarafından
yayımlanmamış istatistiklerin Kurum kaynaklı olarak gösterilmesi durumunda
Kurumumuz tarafından “Tekzip/Açıklama Formu” hazırlanarak haberi yapan kişi yada
kurumlara iletilmektedir. Aynı istatistiki konuda haksız eleştirilerin,
verilerin veya metodolojinin yanlış kullanımı veya yorumlanması durumunun yaygın
hale gelmesi, farklı yayın organlarında aynı hatalı değerlendirme ve
eleştirilerin sıklıkla yer alması durumunda ; basın/kamuoyu duyurusu yapılır.
Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı tarafından Resmi İstatistik Programı
kapsamında üretilen ve yayımlanmasından sonra revizyon yapılan istatistiklerin
yayımlanması ile revizyon politikalarının duyurulmasında uyulması gereken usul
ve esasların belirlenmesi amacıyla yönergemiz de mevcuttur.
İstatistik üretim sürecindeki hataların düzeltilmesi, Türkiye İstatistik Kurumu
Tarafından Yayımlanmış İstatistiksel Veri ve Bilgilerde Hataların Düzeltilmesi
ile İlgili yönergemiz ile; Haber Bülteni ve eklerinde, web sayfasındaki
istatistiki tablolarda veya dağıtım veritabanlarında, dağıtımdaki mikro
verilerde, basılı yayınlar ve diğer yöntemlerle dağıtılan verilerde hatalar
(web/mobil veri, istatistik bilgi hattı verisi/SMS, sosyal paylaşım siteleri vb
) olduğunda; TÜİK bu durumu kamuoyu ile en kısa süre ve en şeffaf şekilde
paylaşmayı bir ilke olarak benimseyerek web ortamında ve basın bildirisi olarak
duyurulmaktadır.
Ayrıca 5429 sayılı Türkiye İstatistik Kanununun 54. maddesinin ikinci fıkrası
gereğince; Başkanlık veya kurum ve kuruluşlar tarafından program kapsamında
istenilen bilgileri, geçerli bir mazereti olmaksızın belirlenen şekil ve sürede
vermeyen veya eksik veya hatalı verenler, bir kereye mahsus olmak üzere uyarılır
ve kendilerinden yedi gün içerisinde bilgileri vermeleri veya eksik ve hataları
gidermeleri istenir. Bu uyarıya rağmen, bilgileri hiç vermeyen veya talep
edildiği halde eksikleri gidermeyen ve hataları düzeltmeyen gerçek kişiler veya
özel hukuk tüzel kişilerin organ ve temsilcileri hakkında idari para cezası
uygulanır. Diğer taraftan söz konusu maddenin 3. fıkrasına göre; idari para
cezası ve diğer cezaların uygulanması, istatistiki birimin bilgi verme
yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır.
İstatistiki araştırmaların oluşturulabilmesi adına beslendiği temel kaynaklar
nelerdir?
Ülkemiz için gerekli ve ihtiyaç duyulan istatistikler ile AB uyum kapsamında
üretilmesi gereken istatistikler İstatistik konseyi tarafından belirlenir ve
bakanlar kurulu kararı ile Resmi İstatistik Programına alınarak dönemi
içerisinde belirlenen istatistikler üretilir. İhtiyaç duyulan istatistikler
analiz edilerek buna uygun bir araştırma tasarımı yapılır. Bu tasarım yapılırken
uluslararası uygulamalar da dikkate alınarak uygun bir metodoloji belirlenir.
Belirlenen metodolojiye uygun olarak veri derlenir, işlenir, analiz edilir ve
sonuçları paylaşılır. Bütün bunlar yapılırken de tüm süreçlerde sürekli bir
geliştirme sağlanmaya çalışılır.
TÜİK olarak yaptığımız araştırmalarda veri kaynaklarımız; Sayımlar, Örnekleme
Araştırmaları, İdari Kayıtlar ve Kayıt Sistemleri' dir.
İstatistiki Araştırmalarda kullanılacak veriler; Mevcut Kayıtlar Kullanılarak
(İdari Kayıt), Elektronik ortamda veri transferi(E_VT), Yüzyüze Görüşme,
Bilgisayar Destekli Kişisel Görüşme (CAPI),WEB Tabanlı Anketler ,Uzaktan
Algılama Yolu ile Veri Derleme ve Bilgisayar Destekli Telefonla Görüşme Tekniği
(CATI, Veri kalite kontrol çalışmalarında) ile derlenmektedir.
İstatistiki veriler iki temel kaynaktan sağlanmaktadır. Bunlardan ilki haneler
yada bireyler, ikincisi ise işyerleridir. Hane araştırmaları için Adrese Dayalı
Nüfus Kayıt Sistemi çerçevesini kullanarak cevaplayıcı birimleri yapacağımız
araştırmanın metodolojisine uygun olarak belirlenmektedir. İşyeri
araştırmalarında ise İş Kayıt Sistemi çerçevesini kullanarak cevaplayıcı
birimleri tespit edilir. Sahada yürüttüğümüz bu çalışmalarımız yanında her yıl
daha da güçlendirdiğimiz ve kapsamını arttırdığımız idari kayıtlar da önemli bir
veri kaynağımızdır. İdari kayıtlar kurum ve kuruluşların kendi iş ve işlemleri
için tutmakta olduğu kayıt sistemlerinin istatistik çalışmalarında kullanılmak
üzere uygun hale getirilmesi ile daha da önem kazanmaktadır.
Ülkemizde istatistiki araştırmaların teknolojik zeminini yeterli buluyor
musunuz? Eğer buluyorsanız bunu birkaç örnekle açıklar mısınız? (Bu soruyla
amacımız TÜİK’in kullandığı teknolojik enstrümanları öğrenmektir.)
Teknolojik gelişme hızının her geçen gün arttığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu
nedenle yeni teknolojilerin istatistiki araştırmalara uygulanması konusunda
yüksek bir adaptasyon kabiliyetimiz olmasına rağmen yeni teknolojilerin hep bir
adım gerisinde olmak kaçınılmaz oluyor. Türkiye İstatistik Kurumu veri derleme
ve işlemeye yönelik tüm süreçlerini "Harzemli" adını verdiğimiz ve kendi
bünyemizde ürettiğimiz entegre bir programla yürütmektedir. Saha
çalışmalarımızın iki temel ayağından biri olan hane çalışmalarında kağıt
ortamından bilgisayar destekli görüşme yöntemine geçtiğimizden bu yana 10 yıl
geçti. İşyeri araştırmalarında ise kısmi geçişler olmakla birlikte tam olarak
kağıt ortamından web üzerinden veri derleme yöntemine geçişimiz 2014 yılı Ocak
ayıdır. 2014 yılından itibaren işyeri çalışmalarında "Elektronik Veri Transferi
(E-VT)" yöntemi ile de işyerleri verileri otomatik olarak kurumumuz veri
tabanına aktarılmaktadır. Özetle, Kurumumuz tarafından yapılan çalışmalarda
veri, artık kağıt ortamında toplanmamaktadır. Hane çalışmalarımızda verileri
günümüz teknolojisinin ileri imkanlarından olan ultrabook bilgisayarlarla
derliyoruz. Tüketici Fiyatları Endeksi için veri derlemede ise veriyi anlık
olarak veritabanına gönderebilen tablet bilgisayarlar kullanılmaktadır. Veri
derlemede teknolojiyi bu şekilde kullanırken verinin işlenmesinde de "analiz
perspektif" adını verdiğimiz ve kurum olarak kendi bünyemizde ürettiğimiz
programları kullanmaktayız. Derlenmiş olan veri üzerinde çalışan bu program
hataları bulmamızı, ayıklamamızı ve düzeltmemizi kolaylaştırmaktadır. Bütün
bunları yaparken yapılan tüm işlemleri personel bazında da kayıt altına alarak
verimli ve adil bir çalışma ortamını kurmak üzere performans değerlendirme
sistemimize de veri sağlanmaktadır.
Gelişen teknolojiyi yakın takipte olan Kurumumuz idari kayıtların
iyileştirilmesi, veri toplama ve analiz yöntemlerini daha da iyileştirmek için
büyük gayret göstermektedir.
Ülkemizde istatistiki araştırmalar konusunda, geçmişten bu zamana süreci kısaca
aktarır mısınız? (Türkiye’deki istatistiki araştırmalar konusunda tarihsel
dokümanları bizimle paylaşırsanız memnun oluruz.)
Osmanlı yönetimince geliştirilen bürokratik gelenekler arasında "Kayıt
Sistemleri ve istatistik, tarih boyunca önemli bir yer tutmuştur. Osmanlı
İmparatorluğu döneminde sınır belirleme, vergi toplama, toprak dağılımına
yönelik amaçlarla yapılan veri toplama faaliyetlerinin 14. yüzyıla kadar giden
uzun bir geçmişi bulunmaktadır.
Bu kapsamda 1326-1389 yılları arasında toprak ve nüfus sayımları yapılmıştır.
1389 yılında defterhaneler kurulmuştur. 1831 yılında ilk başarılı nüfus sayımı
gerçekleştirilmiştir. 1891 yılında Bab-ı Ali'de kurulan "Merkezi İstatistik
Encümeni" ile istatistik hizmetleri kanuni bir esasa bağlanmıştır. 1926 yılında
Merkezi İstatistik Dairesi Başbakanlığa bağlı olarak kurulmuştur. 1927 yılında
cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımı yapılmıştır. 1926 ile 1962 yılları
arasında Kurumumuz değişik isimler altında çalışmalarını sürdürmüştür.
1962 yılında Başbakanlığa bağlı Devlet İstatistik Enstitüsü kurulmuştur. 1984
yılında teşkilat yeniden yapılandırılmış olup, 2005 yılında 5429 sayılı Türkiye
İstatistik Kanunu ile Türkiye İstatistik sistemi ve kurum yeniden
yapılandırılmıştır. Kurumun adı "Türkiye İstatistik Kurumu" olarak
değiştirilmiştir. 2006-2008 yılları arasında kanunun bazı maddeleri yeniden
düzenlenmiştir.
TÜİK, merkez teşkilatı ve 26 bölge müdürlüğünden oluşmaktadır. TÜİK, istatistik
üretme işlevinin yanı sıra resmi istatistiklerin koordinasyon rolünü de
üslenmiştir. TÜİK tarafından üretilen istatistiklerde süreç, merkez ve 26 bölge
müdürlüğü tarafından koordineli olarak yürütülürken, resmi istatistiklerin
koordinasyonu İstatistik Konseyi ve Resmi İstatistik Programı (RİP) ile
gerçekleştirilmektedir.
Mayıs ve Haziran ayı içerisinde başlatılacak etkinlik takvimimiz.
Mayıs ve Haziran Aylarında Kurum etkinliklerimiz, 24. Üst Yönetim Koordinasyon
toplantısı, İSMMO ile toplantı, E-vt' ye uyumlu yazılım firmaları ile
toplantılarımız yapılacaktır. Ayrıca, Türkiye İstatistik Kurumu Resmi İstatistik
Programı ile belirlenen çalışmaları Üretim Süreci Takvimi ile takip etmektedir.
Mayıs ve Haziran aylarında Bangladeş İstatistik Ofisi Başkanı ve heyet bölge
müdürlüğümüzü ziyaret edecektir. Ayrıca yine mayıs ayının 2. Haftası Türk
İstatistik Sisteminin Geliştirilmesi Programı kapsamında AB heyeti bölge
müdürlüğümüzü ziyaret edecektir. Mayıs ve Haziran Aylarında Üretim Süreci
Takvimine göre Aylık, Üç Aylık ve yıllık verilerin derlendiği çalışmalarımıza
aşağıda örnekler verilmiştir.
www.tuik.gov.tr
Alparslan VARER ÜNALAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder