
Günümüz Türkiye’sinde bu konu, bu alandaki sorunlar sanki yalnızca psikologlara ve psikiyatristlerin omuzlarına bırakılmış durumda. Hâlbuki yurt dışındaki örneklerine baktığımızda yalnızca bu konuda eğitim veren “İletişim Çalışmaları” adını taşıyan okullar olduğunu görüyoruz. Oradaki bölüm adlarına bakıyoruz; bireylerarası iletişim, kültürler arası iletişim, liderlik ve kurumsal iletişim, örgütsel iletişim, kriz iletişimi, ikna gibi değişiyor. Derslere bakıyoruz, bizdeki iletişim fakültelerinde bu derslerden bazıları mevcut. Ancak çoğunlukla kişisel gelişim başlığı altında toplanan dersler. Ayrı bir bölüm olarak ülkemizde yeni yeni “iletişim” başlığı altında kimi oluşumların başladığını söylemek mümkün. Ancak bunların kesinlikle yaygınlaşması gerekiyor.”
Sorunların çözümü iletişim
Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 3. Uluslararası Sağlık İletişimi Sempozyumu çerçevesinde yaptığı açıklamada Prof. Dr. Yüksel, sağlık iletişiminin, sağlık ve iletişimin buluştuğu noktaları kapsayan çok boyutlu ve genel bir kavram olduğunu belirtti. Yüksel, önümüzdeki yıllarda insanların sağlıklı yaşam ve nitelikli sağlık hizmetleri alabilme konusundaki taleplerinin devam etmesi halinde bu alanda atılacak adımların daha da artacağını kaydetti.
Türkiye’nin sağlık alanındaki en önemli sorunlarının çözümünde iletişim fakültelerine büyük iş düştüğünü dile getiren Yüksel, sağlık alanındaki medya içeriklerinin daha iyi hale gelmesinin yolunun sağlık muhabirlerinin daha iyi haber yazmalarına yönelik eğitimler verilmesi gerektiğini söyledi.
Sağlık muhabirleri uzmanlaşmalı
Sağlık muhabirliği konusunda uzmanlaşmanın dile getirilmeye başlandığını ifade eden Yüksel, iletişim fakültelerine bu konuda dersler açıldığını bildirdi. Sağlık konusunda toplumdaki algının değiştiğine dikkat çeken Yüksel, “Sağlık yalnızca “hasta olmama hali” olarak değil, “tam bir iyilik hali” olarak tanımlanmaya başlandıktan sonra “daha sağlıklı”, “daha iyi”, “daha uzun yaşam” konusunda insanlar bütün dünyada daha fazla önem vermeye başladılar.” dedi.
İletişim becerileri dersi olmalı
Türkiye’nin ve belki de Dünya’nın en önemli sorununun “iletişim” olduğunu vurgulayan Yüksel, şunları kaydetti: “İletişim alanındaki sorunları çözmeden diğer sorunlara ilişkin konuşamaz, konuşsanız anlaşamaz, derdinizi anlatamaz, onların söylediklerini anlayamazsınız. Nasıl ki yazı yazmayı, sayıları saymayı eğitimle öğrendik, daha etkili iletişim kurabilmeyi de iletişim becerileri eğitimiyle alabileceğimize inanıyorum. İletişim kurmak demek yalnızca konuşmak, bir şeyleri söylemek ya da yazmak değildir. İletişim kurabilmek demek duygu ve düşüncelerini karşı tarafın anlayabileceği bir şekilde aktarabilmek, karşı tarafın ne anladığını anlayabilmek ve onunla kurulan bu iletişim sayesinde sağlıklı bir ilişki geliştirebilmek demektir. İletişim kurabilmek demek önce kendini tanımak, sonra başkalarını tanıyabilmek demektir. İletişim kurabilmek demek insanları ve dünyayı anlayabilmek demektir. İşte, “İletişim Becerileri” dersi de herkesin daha sağlıklı iletişim kurabilmesi için gerekli temel bilgi ve becerilerin gelişmesini sağlayacak önemli bir derstir.”
Sağlık okuryazarlığı seviyesi artırılmalı
Türkiye’nin sağlık okuryazarlığının pek de ileri seviyede olmadığını ortaya koyan araştırmaların bulunduğunu belirten Yüksel, “Bu nedenle bu açığı kapatmak üzere bir şeyler yapmak. Türkiye’nin sağlık okuryazarlığı düzeyini yükseltmek. Kısaca buna Türk insanını temel sağlık bilgisi konusunda bilgilendirmek, temel sağlık davranışlarını geliştirmek, sağlık sistemini tanıtmak, sağlık alanında daha bilinçli bir toplum yaratmak da diyebiliriz. Bu sayede sağlık alanındaki kimi sorunların da bertaraf edilmesi mümkün olacak. Bu da sağlık sistemindeki yükünün hafiflemesi, sağlık harcamalarının kısılması, insanların daha sağlıklı nefes alması anlamına gelecek” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder