Sigara her yıl binlerce insanımızın canına mâl olmaktadır. Bu nedenden dolayı
dergimizde sigara konusuna sıklıkla yer vereceğiz. Aslına sigara kullananların
bu ve benzeri röportaj ve makalelerden kaçtıklarını da gayet iyi bilmekteyiz
fakat sigara illeti ile toplumsal anlamda mücadele edeceksek bu konuda kamuoyu
oluşturmak bizim görevimiz diye düşünüyoruz.
Kişileri sigara içmeye iten mefhumlar size göre nelerdir?
Sigaraya özenilerek ve yanlış inanışlara kapılarak başlanır. Bu noktada tabi ki
yanlış arkadaş ve çevre tercihleri de sigaraya başlamada etken faktörlerdendir.
Kişi yanlış ortamın dayattığı yaşam şeklini benimseyerek sigarayla tanışır ve
bir süre sonra da paket taşımaya başlar yani bağımlığa ilk adımlarını atar.
Bağımlı olduktan sonra, nikotinin beyinde salgılattığı mutluluk hormonu endorfin
salgısı bu ölümcül alışkanlığı pekiştirerek tetikler. Ne yazık ki bu duruma
düşen tiryaki mutluluğunun tüm anahtarlarını nikotine bağlamaya başlar ve bundan
sonra artık bir şekilde geri dönülemez bir süreç işler.
Kişi genelde bu sürecin farkında olmaz ya da farkına olsa dahi nikotinin
yarattığı suni hazzı bırakmak istemez.
Ülkemizde sigaraya başlama yaşı kaçtır ve çocuk yaşta sigaraya başlama
nedenlerini hangi etkenlere bağlıyorsunuz?
Ülkemizde çocuklarda sigaraya başlama yaşı uzun yıllardır çok düşmüş durumda.
Çok nadir oranda (%1 gibi) 7-11 yaş arası sigaraya başlayanlar varsa da 11
yaşından sonra oranda yükselme başlamaktadır. Yani, ne yazık ki, sigaraya
başlayanların %40 civarı 15 yaşından önce başlamış oluyor. Buna karşılık sigara
içilmesine tepki veren bilinçli çocuk ve gençlerin sayısı da her gün
artmaktadır.
Tüm tiryakilere bakıldığında %90’ı yirmi yaşından önce bağımlı oluyor. Yani 20
yaşından sonra sigaraya başlayanların oranı sadece % 10.
Çocuk yaşata sigaraya başlama konusunda en etken faktör tabi ki anne-baba ve
yakın çevredir. Bu noktada çocuğun rol model aldığı kişilerin özellikle dikkat
etmeleri gerekmektedir.
Çocukların bulunduğu ortamlarda sigara içilmemesinin gerekliliği son derece açık
bir gerçektir. Fakat bununla bitlikte sigarayı elinde saklayarak ya da farklı
saklama yöntemleriyle çocukların yanında ya da yakınlarında sigara içen
yetişkinleri görmekteyiz. Sigaranın kokusu dahi çocuğun bilinçaltında yer ederek
ileride bu merete başlama sebebi olabilir.
Ebeveynler çocuklarına bu kötülüğü yapmamalıdırlar. Dahası, sigarayla savaşı
aile ortamına başaramazsak toplumsal anlamda başarı sağlama olasılığımız oldukça
düşecektir.
Sigarayla savaş konusunda önerdiğiniz pratik uygulamalar var mıdır,
tavsiyeleriniz nelerdir?
Derneğimiz için “Sigarayla Savaş” kavramı, sigaranın kendisi iledir. Onun
arkasındaki üreticisi olan desteklerledir. Bizim savaşımız asla tiryakilere
karşı değildir. Eğer bu sorunun bir tiryakinin bu bağımlılıktan kurtulması
anlamında bir cevap vermek gerekirse, şunu söyleyebiliriz:
Tiryakinin sigaradan kurtulması için önce bunu kendisinin istemesi gerekiyor.
Fakat sadece bununla da kalmayıp kararlı bir seçim yapması gerekiyor ve bu
seçimi, sadece tiryakinin kendisi yapabilir. Kısacası sigarayı bırakmak için
sadece tiryakinin kendisinin vereceği bir karara ihtiyacı vardır. Bu konuda tüm
sorumluluk ona aittir.
Bizler bu konuda, onu teşvik edecek bilinçlendirme gibi birkaç destek vermenin
dışında fazla bir şey yapamayız. Sigarayı bırakma kararı verirken çok fazla
tereddütler yaşamak, başarıya gidecek yolu engeller. Sigarasız bir hayat,
hapisten çıkıp özgürlüğe kavuşmaktır. Bu mahkûmiyetin süresini tiryakinin
kendisi belirliyor. Tiryakinin bu kararı, aynı zamanda esaret ile özgürlüğü
seçmek arasında olacaktır.
Diliyoruz ki tiryakiler özgürlüğü seçerler ve onu doya doya yaşarlar. Belki ilk
günler hapisten çıkmakta bocalayan eski mahkûmlar gibi olabilirler. Fakat buna
aldırış etmemeli ve özgürlüğün tadını çıkararak o hapishaneye bir daha
dönmemelidirler. Eğer bunu tek başlarına yapamıyorlarsa bizim gibi sigara
bırakma konusunda gerçekten uzman kuruluşlardan yardım alabilirler. Ayrıca
ceplerinde kalacak sigara parası da iyi bir tasarruf olacaktır
Sigarayı özendiren başlıca etkenler nelerdir?
Ne yazık ki, sigaranın çocuk ve gençler arasında bir çekim gücü bulunmaktadır.
Gençlerin sigara içmesi, bazen bir grup arkadaşına ayak uydurmak veya isyan
şeklinde gerçekleşebilir. Bazı gençler, kilo vermek için veya kendilerini daha
iyi hissettikleri için sigara içer. Bir kısmı da soğukkanlı ya da özgür
olduklarını hissetmek için bunu yapmaktadırlar.
Ailesi sigara içen gençler arasında sigara alışkanlığı yaygındır. Eğer ailede
sigara içiliyorsa, hemen bırakılmalıdır. Eğer bırakamıyorlarsa evlerinde,
arabalarında, çocuklarının yanında sigara içmemelidirler.
Sigarayla savaşta yürüttüğünüz çalışmalar nelerdir?
Yaptığımız çalışmaları birkaç başlıkta değerlendirecek olursak şu şekilde
sıralamamız doğru olacaktır.
a)
Çocuk ve gençlerin hiçbir zaman sigaraya başlamaması,
b)
Sigara içmeyenlerin pasif içicilikten korunması,
c)
Sigara bağımlılarını, bu alışkanlıklarını bırakmaya teşvik etmek.
Tüm bu konular hakkında ayrı ayrı çalışmalarımızı yürütmekteyiz.
Sigara hangi hastalıkların temel nedenlerindendir?
Sigara salgınına karşı mücadelesine, son on yedi yılını her yönü ile adamış
Sivil Toplum Kuruluşu’nun kurucusu ve yöneticisi olarak son yıllarda sigara
konusunda önümüze gelen ciddi bilgi ve rakamlar karşısında ne derece dehşete
düşmekte olduğumuzu kelimelerle tam olarak anlatabilecek durumda değiliz.
Bu sebeple, sigarayı insanları aldatmaya yönelik hangi süsleme ve yaldızlarla
çıkarırlarsa çıkarsınlar, bilinen insanlık düşmanlarının başında yer aldığına
kesinlikle inanıyoruz. Yine bu sebeple, halkımızın ve gençlerimizin sağlığı
konusunda sorumluluklar taşıyan herkesi, resmî merciler başta olmak üzere bütün
vatandaşlarımızı, eğitimcilerimizi, anne ve babaları sigaraya karşı
başlattığımız bu savaşta yanımızda yer almaya çağırıyoruz.
Belli başlı hastalıklarda, sigaranın yüzde olarak payları:
1)
Beyin tümörlerinin %99’u, beyin kanamalarının %85’i, akciğer kanserlerinin %
97’i, gırtlak kanserlerinin %98’i sigara kaynaklıdır.
2)
Sigara içenlerin vücuduna %15 ilâ %33 daha az oksijen girmektedir. Bu, öncelikle
beyinin, kalp ve damarların tahribatına yol açar. Dudaklarımıza dumanın değdiği
andan itibaren 8 saniyede beyne ulaşan nikotin, her nefes sigara çekiminde
yaklaşık 50 bin beyin hücremizin ölümüne sebep olur ve bu ölen hücreler asla
yenilenmez. 55 yaşın altında kalp krizinden ölenlerin % 80’i sigara kaynaklıdır.
3)
Bacak damar tıkanıklıklarının %90’ı sigaradandır. Günde bir paket sigara
içenlerin vücudunda 20 yılda 7 kilogram is ve katran birikimi olmaktadır.
4)
Tütün dumanında siyanürden, fare zehri ve arseniğe kadar 4.000 çeşit zararlı
madde vardır.
5)
Günde bir sigara içen kişi, her gün bir, otuz yılda 10.000 kez röntgen çektirmiş
kadar radyoaktiviteye maruz kalır. İki paket sigara içen bir kişi ise 30 yılda
Hiroşima’ya atılan atom bombasının öldürücü dozunda radyoaktivite etkisinde
kalmaktadır. Aynı zamanda bu kişilerin yakınında olanlar da bu radyoaktivitenin
etkisi altında kalmaktadırlar.
6)
Sigara içen bayanlar, içmeyen bayanlardan 15 yaş daha erken
ihtiyarlamaktadırlar.
7)
Sigara içen hamile annelerin düşük yapma ihtimali çok yüksektir. Erken doğum ve
düşüklerin % 80’inin sebebi sigaradır. Doğacak çocuklarının sakatlık ihtimali,
içmeyen annelere göre % 65 gibi çok ciddi bir boyuttadır. Doğan bebekler,
içmeyen annelerin bebeklerine göre yaklaşık % 10-15 eksik kilolu ve aynı oranda
zekâ eksikliği ile doğmaktadır.
8)
Tiryaki erkeklerin genlerinden P53 geni yok olduğu için çocuklarının ileri
yaşlarda kanser olma ihtimali, hiç sigara içmemiş bir babanın çocuklarına göre 5
kat fazladır.
9)
Sigara içen kadınlarda kısırlık 10 kat fazladır.
10)
Sigaranın hem kadınlarda, hem de erkeklerde spor ve cinsel yaşamın erken
bitmesine yol açtığı en bilinen gerçeklerden biridir.
11)
Bir adet sigara, insan vücudunda 2,5mg. C vitaminini yok eder. Bu ise
hastalıklara karşı vücut direncinin büyük ölçüde azalması sonucunu
doğurmaktadır.
12)
Sigaranın sebep olduğu ölümler, diğer uyuşturuculara göre 13 kat fazladır.
13)
Sigara içenlerde ani ölüm, içmeyenlere oranla 10 kat fazladır.
14)
Sigara, ülkemizde yılda 115.000 insanın erken yaşta ölümüne yol açmaktadır
(Trafik kazalarından ölenler ise 4.000 kişi).
15)
Dünyada yılda ölenlerin sayısı 6.000.000 kişiye ulaşmıştır. Her 6 saniyede bir
kişi ölmektedir.
16)
Sigara içenler, kendilerini öldürdükleri kadar, kendi yanlarında bulunan zavallı
pasif içicilerin de ölümüne neden olmaktadırlar. Her yıl 4.500 sigara içen eş,
içmeyen eşinin, 1.000 kadar sigara içen çalışan, içmeyen mesai arkadaşının,
bebeklerinin yanında sigara içen anne ve babalar 2.000 bebeğin ölümünden
sorumludurlar.
17)
4207 sayılı yasanın tam yürürlüğe girdiği 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren her
yıl, önceki yıllara göre, sigara kaynaklı kalp krizine bağlı ölümlerde 16.000
civarında bir azalma gerçekleşmiştir.
Tiryakilere mesaj! Sigara, sizi ve sevdiklerinizi öldürecek ve hatta hastalıkla
süründürecektir. Daha da önemlisi, sigara sizi aldatmaktadır.
Burcu VARER
burcu@yasamvetoplum.com
burcu@yasamvetoplum.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder